Günümüz dünyasında fotoğraf veya herhangi başka görsel aracın ne kadar önemli olduğunu tekrar etmeye gerek var mı!
Takipçilerimizi etkileyebilmek için sadece birkaç saniyemiz var ve bu süreyi yeterince iyi kullanamazsak ne yaptığımızla asla ilgilenilmediğini biliyoruz. Adobe’un ikonik derecede sıradan stock fotoğrafları ti’ye alan kampanyasından sonra, özellikle markaların sosyal medyada kullandığı fotoğraflar mercek altına alındı. Gülerek salata yiyen kadın, takım elbiseli olduğu aşikar iki kişinin tokalaşma anı, bir laptop’un çevresinde kümelenen pür neşeli çalışanlar… İtiraf etmeliyiz ki bu görselleri çoğumuz en az bir kez kullandık. Ancak şimdi Linkedin’in bile bu tür görsellere tahammülü olmadığını biliyoruz. Peki ama ne yapacağız, tamamen özgün fotoğraflar için bir fotoğrafçı, hatta ışıkçı, kast vs mi işe alacağız? Hayır, bu kesinlikle çok pahalı bir yöntem ve eğer küçük ya da orta büyüklükte bir işletmeyseniz, ya da sosyal medya fotoğrafları için fazla bütçeniz yoksa çok daha küçük bütçelerle harika görsel içerikler yaratabilir, hedef kitlenizin ilgisini uzun süre çekmeyi başarabilirsiniz. Sadece dikkat etmeniz gereken birkaç basit kural var.
1. Görsellerinizin hikayesi içerik pazarlama stratejinizle paralel olmalı
Joe Pulizzi’nin de sık sık vurgu yaptığı gibi, içerik pazarlamacılar mutlaka, sürekli olarak dağıtımını yapacakları değerli, zengin içerikler için ilk önce bir süreç ve organizasyon oluşturmaya odaklanmalılar. Görsel içerikler için de aynısı geçerli.
Paylaştığınız görsellerle anlık şöhret kazanmak yerine, görsel içeriğinizle bir konumlandırma yapabilip yapamadığınıza yönelik, kendinize şu soruları sormalısınız:
Görsel içeriklerinizle ne tür bir başarı elde etmek istiyoruz?
Hedef kitleniz kim ve ne tür içeriğe ihtiyaç duyuyorlar?
Organizasyonumuz, paylaştığı bu görsellerle ne tür sorunlara çözüm sunuyor?
Marka değerimizi tanıtan, uzun soluklu ve tutarlı içeriği nasıl yaratabiliriz?
Kim olduğumuz hakkında, oldukça net olarak tanımlanmış vizyonumuz nedir?
Vizyonumuzu tanıtan bu mesajları ikna edici olmaları açısından nasıl geliştirebiliriz?
Başarıyı ölçmek için ne tür araçlar kullanacağız? Kullandığımız görseller, arama motorlarında hangi terimler veya anahtar sözcükler arandığında görünmeli?
2. İyi tasarım ve fotoğrafın kurallarını bilin
Sanmayın ki, sosyal medyadaki en harika görseller, pazarlama bütçeleri en çok olan büyük markalar. Evet bütçe ile kaliteli iş genellikle orantılıdır ancak bazen ülkedeki en büyük dijital ajansla çalışıyor olsanız da çoğu zaman kaderiniz, ajanstaki yeni mezun bir tasarımcıya bağlı olabilir. İster büyük ister küçük bir işletme olun, eğer sosyal medyada görsel araçlarla adınızdan söz ettirmek istiyorsanız, tasarım kurallarını ve trendlerini mutlaka bilmek durumundasınız. Bu arada görsel tasarıma fazla bütçe ayıramamak sizi üzmesin. Taze girişimciler ve blogger’lar için o kadar şahane DIY tasarım aracı var ki, dünyanın en yeteneksizlerine bile harikalar yarattırabiliyor.
Content Marketing Instute’ün Kreatif Direktörü olan Joseph Alinowski, “Yaratıcı Fikirleri Hayata Geçirmek” adlı makalesinde, sıkı görsel projelerle nasıl başa çıktığını, takip ettiği sistematik süreci şu şekilde anlatıyor:
1.Adım: Temanızı oluşturun
Eğlenceyi ve görsel uygulamaları dikkate alın. Bunun yanında, görselin hem ait olduğu konuyu hem de başlığı ne kadar iyi ifade edeceğine odaklanın.
2.Adım: Öncelikli fikirlerinizi bir araya getirin
Görselinizi idealleştirme süreci, kimi görsel referanslar üzerine araştırma yapmayı da gerektirir. Katkıları olabileceğini düşündüğünüz bir uzmana ve güvendiğiniz danışmanlara, fikirlerini sorun ve önerilerini de sürece dâhil edin.
3.Adım: Tüm içerikleri geliştirip yönetmeye odaklanın
Bu aşama sizin; detaylara olan dikkatinizi, tasarım yeteneklerinizi ve konuya dair hissettiğiniz tutkuyu bir araya getirdiğiniz süreçtir. Hem stratejik hem de kreatif bir şekilde tüm bu fikirleri bir araya getirip hedefi on ikiden vuran, dikkat çekici bir tasarım ortaya çıkartabilir ve markanızın ön plana çıkmasını sağlayabilirsiniz.
CMI’ın kreatif direktörü, bir araya getirdiği fikirleri ve taslakları, markalaştırılmış bütüncül bir deneyime dönüştürüyor.
Bonus ipucu: Eğer, etki sahibi kişilerin görsellerinizi paylaşmalarını istiyorsanız, onlara mümkün olduğunca çok sayıda seçenek sunun. Örneğin; sosyal medyada etiketlemek, Dropbox’tan çalışma dosyalarına ulaşabilecekleri bir giriş yaratmak gibi…
3. Duygusal olmaktan çekinmeyin
En akılda kalıcı kimi görsel deneyimlerin sırrı, ruha ve duygulara dokunmanın bir yolunu bulmuş olmalarıdır. Kanıt mı istiyorsunuz? Herhangi bir Pixar filmini inceleyin (“Inside Out” da buna dâhil) duygularının, uygun bir şekilde görsel sunumlara nasıl dönüştürülmüş olduğunu fark edeceksiniz.
Eğer görsel içeriğin kalpleri fethetmesini istiyorsanız, Dawn Papandrea’nın “Görsel Hikâyelendirmeyi Çarpıcı Hâle Getirmek” adlı makalesinde vurgu yaptığı üç karakteristiği inceleyebilirsiniz:
Özgünlük: İzleyicilerinize kendilerinden bir şeyler bulabildikleri, üzerine güven inşa edebilecekleri, gerçek ve cana dokunan deneyimler yaşatın.
Algılara hitap etmek: İmajlar bir görüntünün, bir yer ifade etmenin ötesine geçebilirler. Sıcak hisler uyandırarak algılara farklı zevkler yaşatabilir, nostalji uyandırabilir ve hedef kitlenin bir duygusuna vurgu yapabilirler.
Uygunluk: Görselinizin hedef kitle ve kişilere, en nihayetinde uygun olup olmadığını daima aklınızda tutun. Kullandığınız görseller, onların düşünce yapılarına ve değerlerine uyumlu olmalı. Ancak bu hedef kitlenize ilham kaynağı olmayacağınız anlamına gelmemeli.
Jaws için yapılmış, izleyicinin korkularında basitçe görsel bir hikâye yaratan, ikon haline gelmiş bir film posteri
4. Jenerik, stok fotoğraflardan kaçının!
Stok fotoğraf ve illüstrasyonlar zamandan kazandırıyor gibi görünebilir ancak müşterilerinize markanız ile ilgili inandırıcı bir hikâye sunmalarını beklemeyin. Eğer, tasarımcı ve tasarım kaynakları anlamında sıkıntı yaşıyorsanız ve uzun dönemde stok fotoğraflarla çalışmaya mecbur olduğunuzu düşünüyorsanız, o halde kendi çizginizi ve size ait bir tarzı, stok fotoğraf kullanırken bile olsa yaratmaya, yansıtmaya çalışın.
Örneğin; Unfinished Business filminin tanıtımında 20th Century Fox ekibi iş temalı bir dizi stok imajı üzerinde çalıştılar. Getty Images ile çalışan ekip, stok fotoğrafları; Vince Vaughn, Tom Wilkinson, ve Dave Franco gibi starların fotoğraflarını kullanarak tasarladılar. İmajlar, iStock sitesine, ücretsiz indirilebilir seçeneğiyle eklendi ve dikkat çekici görsel bir kampanya yaratmış oldular, filmin temasıyla da oldukça uyumlu bir kampanya oldu.
5. Hazır içeriği, imajlarla yeniden hedefleyip kullanın
İçerik pazarlamacılar en popüler text içeriklerini ikna edici görsellere dönüştürme konusunda iyilerdir. infografik, grafik veya checklist gibi… Böylece, hali hazırda popüler olan içeriğinizin dikkat çekiciliği tazelenmiş olur. Bunun yanında, marka iç görülerinizin daha kolay anlaşılabilir, akılda kalıcı ve paylaşıma teşvik edici olmalarını sağlarsınız.
Aşağıda CMI ekibinin daha önce kullanılmış, en beğenilen SEO makalesinden alıntı yaparak oluşturduğu bir infografik örneği görüyorsunuz. Oldukça faydalı ve kullanışlı olan bu görsel, hem parça parça değerlendirilebilir, hem kullanıcı tarafından kaydedilebilir hem de sosyal medyada paylaşılabilir çekicilikte!
6. Takipçilerinizin içeriklerini de değerlendirin ve kullanın
Biliyoruz ki tüketiciler de kendi fotoğraflarını snap’lemeyi ve arkadaşlarıyla paylaşmayı seviyorlar (İtiraf edelim! Bugünlerde elinde selfie çubuğuyla çevresine sürekli olarak snap’lerini yaymakla meşgul olan insan sayısı çok fazla!) Takipçilerinizin sosyal medya deneyimlerini ürün fotoğraflarıyla veya promosyon görselleriyle kesmek yerine, onların başarılı çalışmalarını içeriklerinize neden dahil etmeyesiniz?
Örneğin; erkek şortları markası Chubbies! Aaron Orendorff’un belirttiğine göre, markanın Facebook ve Pinterest paylaşımlarında takipçilerin kendi ürettikleri video, fotoğraf ve hikâye paylaşımları ağırlıkta. Takipçileri, hep birlikte içerik üretmeye teşvik etmek, tutkuları moda için beslemenin de ötesinde bir deneyim. İnsanları, yaratıcılıklarını kullanmaya, kendilerini anlatmaya teşvik ediyorlar!
7. Markanızı koruyun
Görselleriniz, markanızla mümkün olduğunca tutarlı olmalı. Buna, kurumsal renklerinizi ve logonuzu nasıl kullandığınız da dâhil! En iyi görsel içerik, tutarlı bir görsel motife sahip olandır. Bu nedenlerdir ki; görselin hangi markaya ait olduğunu, içerik nerede yayınlanmış olursa olsun tanırsınız.
Neil Patel’in de “Görsel İçerik Stratejisi” makalesinde değindiği gibi, markayı ifade eden logo stili, dünyanın en büyük kimi markalarının alamet-i farikasıdır. Örneğin; Red Bull görsellik stratejisini; hız, aksiyon ve sınırların ötesine geçmek üzerine konumlandırmıştır. Bu nitelikler, markanın ana hedef hayran kitlesine ulaştırdığı adrenalinle dolu bir yaşam tarzı algısıyla oldukça tutarlıdır.
Bonus ipucu: Orijinal görsellerinize logonuzu eklemeyi unutmayın ve uyumlu anahtar sözcükleri, kategori adlarını ve metadata’ları mutlaka ekleyin. Bu şekilde, takipçi kitlenizin sizi bulması kolaylaşacaktır (alakası olmayan kontekstler içinde paylaşılmış olsalar bile)
8. Görsellerinizi paylaşım yaptığınız platforma uygun hale getirin
Firmaların iş ilanlarına bakmak için SnapChat’e girmezdiniz değil mi? SnapChat tercih etmişseniz, büyük ihtimalle amacınız; eğlenmek, fotoğraflarınızı kullanarak, üzerine şirin çizimler yapmak ve çevrenizle paylaşmaktır. İş ilanları için de LinkedIn tercih ederdiniz. Aynı şekilde, nasıl ki seçtiğiniz bir sosyal medya kanalını, bir amaca yönelik seçiyorsanız, hitap etmek istediğiniz hedef kitle de aynısını yapıyor. Bu nedenle, her sosyal medyanın kendine ait kültürüne, tercih edilme nedenlerine göre, paylaşım yapacağınız görseli de o medya kanalına uygun hale getirmelisiniz ve o şekilde paylaşmalısınız! Her iletişim kanalında, beklenen iletişim standartları farklıdır. Bu yüzden, her birini ayrı ayrı kurgulamalı ve tasarlamalısınız.
İŞİ PRATİĞE DÖKMEK
Yukarıda paylaştıklarımız, yüksek kalitede bir görselin yaratım aşamasında nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda işlerinizi kolaylaştıracak. Ama yine de, sürekli bir şekilde yüksek kalitede görsel üretmek her işletme için mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle, tasarımcının keskin hatlarla belirlenmiş bir tanımı, tasarımcı yeterliliklerinin belli sınırlarla örülmüş bir çerçevesi olmadığı için aşağıda sizlerle görsel içerik araçlarını paylaşıyoruz. Görsel oluşturmak adına yeterli kaynağa ulaşamadığınızda bu araçlar çok işinize yarayacak! Hatta daha önce aklınıza gelmeyen, hiç keşfetmediğiniz yeni tasarım stilleriyle tanışacaksınız!
İçerik görseli oluşturmak ve revize etmek
İster bloğunuz için uygun görseller peşinde olun, ister kurumsal sosyal medya kanallarında markanıza daha taze bir görünüm kazandırmak isteyin, bu imaj yaratım ve yeniden tasarlama araçlarıyla işiniz oldukça kolaylaşacak! Tek tek, hızlıca sunuyoruz:
Awesome Screenshot
Bu online araçla, aldığınız ekran görüntüsüne text, yön işareti, geometrik şekiller ve daha fazlasını ekleyebilir, ekran görselinizi eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Canva
Photoshop ya da Indesign uzmanı değil misiniz? Hiç önemli değil! Canva’yla birlikte, profesyonel programların karmaşıklığından uzak, ortaya çıkarttığınız tasarımlar sizleri de şaşkına çevirecek! Mutlaka deneyin.
GIMP
GIMP daha çok, tasarıma bütçe ayıramayan küçük işletmeler için uygun. Ücretsiz, Photoshop araçlarına benzer araçlarla, görsel tasarımlarında işinizi kolaylaştıran bir imaj manipülasyon aracı.
Photovisi
Kullanımı oldukça kolay bu araçla, içeriğiniz veya sosyal medya kanallarınız için ücretsiz kolajlar yaratabilirsiniz.
Facebook Live, Instagram Stories, Periscope, Snapchat Live Stories
Canlı yayınlar (gerçek zamanlı online video yayınları) sosyal medyanın ilerlemesinde hepimizi şaşkına çeviren bir etki yarattı. Mobil uygulamalarda olduğu gibi, masa üstünde de kullanılabilen bu platformlar tüm olan bitenin izleyicilere canlı olarak aktarılabildiği bir fonksiyona sahip. Canlı yayın akışı sonrasında bile takipçilerle yeniden paylaşmak üzere, izleyicilerle bağ kurabildiğiniz eşsiz, yaratıcı içerikler sunabilirsiniz!